29 Ocak 2009

Minikler-Yıldızlar Türkiye Salon Okçuluk Şampiyonası ( Ankara-27.28 Ocak 2009)

- Hep söylerim; uluslararası okçuluk yarışmalarında başarılarımızın yoğun olduğu kategori Yıldız ve Gençlerdir. Büyüklerde net bir istikrarı yakalayamadık, neden? Çünkü bu başarılı çocuklarımıza nasıl sahip çıkacağımızı bilemedik.

- Türkiye' nin gelecek senelerde Dünya'nın sayılı ülkelerin arasına gireceğini bir çok ekonomist ve araştırmacılar söylüyor. Biz de okçuluk olarak buna uyalım, yeni nesil okçuluğumuza sahip çıkalımda istikrarlı başarılı olmanın yolunda ilk adımı atalım.Bakın bu yarışmada rekor katılım oldu dediler, sayı ilk defa bir yarışmada 300' ü geçti. Gerçi bu sayıya on beş yıl öncesinden ulaşılması gerekiyordu ama..., biz yinede bir an önce elimizdeki minik sporculardan elit olanlarını seçip olimpiyatlar için hazırlama yoluna gidelim derim.

- Sistemini kurup, sporculara sahip çıkmaya çalışan gelişimlerini takip etmek için uğraşan örnek bir Kayseri okçuluk var. Kayseri okçulukta güzel bir sporcu takibi ve gelişimi var, her kategorinin bir alt kategorisinde sporcuları ve antrenörleri var. Bu nedenlede kesintisiz bir başarı zinciri sürekli devam ediyor. Sporcu başladığı andan itibaren sürekli kontrol altında tutulup, gelişimi takip ediliyor. Bu kadar sporcuya tabi ki maddi kaynak lazım, onuda belli ölçülerde çözmüşler. Böyle bir çalışmanın sonucu olarakta, hem gençlerde hemde büyüklerde milli takıma giren sporcuları her yıl artıyor. Doğal olarak ta Avrupa ve Dünya Gençler Şampiyonalarında elde ettiğimiz dereceler bu bölgeden geliyor.Buradan Sayın İzzet Tekeli hocamı ve yardımcılarını bir kere daha tebrik ediyorum.

- Yine daha önce söylediğim gibi ; okçuluk sporu yapan bölgelerimizi arttırmalıyız ama istihdamını sağladığımız ve eğitimlerini verdiğimiz antrenörleri de buralarda göreve başlatmalıyız. Bu yarışmada gördük; Elazığ' dan,Van'dan, Bursa'dan çok güzel okçular çıktı. Hangi bölgeden Olimpiyat şampiyonu çıkar bilemeyiz. Belki ilerde okçuluk açılırsa Hakkari,Şırnak,Ağrı veya Diyarbakır'dan bir olimpiyat şampiyonu çıkacak. Çok bölge ve sporcu olursa başedemeyiz, bu kadar çok sporcuya nasıl yarışma düzenleriz diye bir korkumuzun olmasıda çok yersiz bence. Önemli olan; başarı için gerekli olan tarafsız yürütülebilen bir sistemin acilen gerçek anlamada başlatılmasıdır.

- Daha önceki Aksaray yarışmasına bir yorum gelmiş ona bir bakın, ayrıca compound yay kategorisinden bir sporcumuz da milli takıma katılma kriterlerini geçmesine rağmen seçme yarışmaları için kampa bile çağrılmamış. Biraz önce yukarıda yazdım; okçuluğun başarısı için gerekli olan tarafsız yürütülebilen bir sistemin acilen gerçek anlamda başlatılması gerekiyor, bence.

- Yorum ...>>>
- Adsız dedi ki...
Seçilen antrenörlerden bazılarının daha bir tane bile sporcusu bile yok.çok komik bence...neye göre anlamak mümkün değil!Seçmelere çağrılan sporcuların bile adaletsiz olduğu ,antrenör olarak çağrılanların bazılarının daha bir tane bile sporcu yetiştirmediği ,federasyon yönetim kurulunun çoğu üyesinin hiç birşeyden haberi olmadığı, iki üç kişinin istekleriyle yönlendirilen ve gerçekleştirilen bir olayla karşı karşıyayız.Konuşmadıkça yada konuşamadıkça daha da kötüye gidecektir. 2/02/2009 1:38 AM.

20 Ocak 2009

Genç Okçuluk Antrenörlerimize Başarılar Diliyoruz

Serkan Can (Bolu), Hikmet Dumanoğlu (Erzurum), Ayhan Uzuntaş (Samsun)

- 01 Ocak 2009 tarihi itibari ile Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü' ne bağlı olarak çalışmaya başlayan okçuluk antrenörlerimiz görevlerine başladı. Okçuluk federasyonunun görev yerlerini belirlediği genç antrenörlerimize başarılar diliyoruz.

19 Ocak 2009

OK

OK - ( Yahya Kemal )
Yavuz Sultan Selim Han’ın önünde
Ok atan ihtiyar Bektaş subaşı,
Bu yüksek tepeye dikti bu taşı,
O gazi hünkarın mutlu gününde.
Vezir, molla, ağa, bey takım takım,
Güneşli bir nisan günü ok attı.
Kimi yayı öptü, kimi fırlattı;
En er kemankeşe yetti üç atım.
En son Bektaş Ağa çöktü diz üstü,
Titrek elleri ile gererken yayı,
Her yandan bir merak sardı alayı,
Ok uçtu hedefin kalbine düştü.
Hünkar dedi : “ Koca! Pek yaman saldın
Eğerçi bellisin benim katımda,
Bir sır olsa gerek bu ilk atımda,
Bu sihirli oku nerden aldın? ”
İhtiyar, elini bağrına soktu
Dedi ki : “İstanbul muhasarası
Başlarken aldığım gaza yarası
İçinden çektiğim bu altın oktu.”
-------------
- İşte, bu duygu ve ruh haliyle yarıştığımız her milli müsabakada madalya alırız kanaatindeyim.
- İnşaallah çocuklarımıza böyle bir milli ruh ve maneviyat ortamı sağlarsak kimse bizim önümüze geçemez. Herkese, ecdada layık olmaya yönelik okçuluk çalışmaları diliyorum.
- (Globallikle kandırıyorlar bizi ama kendileri her şeyi ülkeleri için yapıyor, biz de global olduk diye geziyoruz ortada.)

10 Ocak 2009

Gençler Büyükler Türkiye Salon Okçuluk Şampiyonası - Aksaray,10-11 Ocak 2009


Aksaray Yarışması Tüm Sonuçlar ... >>>
(Döküman ve resim kaynağı : Okç.Fedrs.)

- Klasik Yay Büyük Bayanlar kategorisinde daha önce 232 puanla Türkiye Rekoruna sahip olan Antalya Bölge Takımı, Aksarayda yapılan Büyükler-Gençler Türkiye Okçuluk Şampiyonası' nda 232 puanla kendilerine ait Türkiye Rekorunu egale etmiştir.
- Aksaray' daki bu seminer bana ilk defa biraz tatmin edici geldi, en azından ortamdan keyif aldım ama yine de tam anlamıyla dört dörtlük değildi. Baş antrenör Kim hoca faydalı bilgiler anlattı hoşuma gitti gerçekten, ben dahil bir çok antrenör arkadaşımız bu bilgilerden faydalandık. Ayrıca Kim hocanın okçuluk yapılan illeri gezdiğini duyunca Türk okçuluğu adına çok memnun oldum. Federasyonumuzda uzman olarak görev yapan aynı zamanda büyük erkekler klasik yay milli takım antrenörü Cumhur hoca da çok güzel bilgiler aktardı.
- Seminer ve yarışmada Aksaray adına bizlerle ilgilenen Spor İl Müdürü Arif beye, il temsilcisi Yılmaz beye ve antrenör arkadaşımız İbrahim beye teşekkür ederiz. Yazının DEVAMI ... >>>

5 Ocak 2009

Tüm Kamplar Kamp Eğitim Merkezlerinde Yapılacak, Yıllardır Olması Gereken Buydu


AKGÜL : " TÜM KAMPLAR TEŞKİLATIN SPOR EĞİTİM MERKEZLERİ'NDE YAPILACAK "

Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül, "Tüm kampların teşkilatın Spor Eğitim Merkezleri'nde yapılacağını söyledi."

Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül, otellerde kamp yapan sporcu ve görevli antrenörleri gece kontrol edemediklerini, bunların çoğu zaman otelleri terk ettiği yönünde ihbarlar geldiğini belirtti.

Akgül, "Bundan böyle otellerde kamp yasak. Çeşitli illerde kamp ve sporcu eğitim merkezleri mevcut. Bunlarda oteller kadar rahat. Sporcuları kontrol etmemiz daha rahat olduğu için bundan böyle milli takım kampları burada yapılacak" dedi.

Akgül sözlerine şöyle devam etti: "Bu konuda Gençlik ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu'ndan tam destek görüyoruz. Kamp eğitim merkezlerinde sporcuların yiyeceğinden, içeceğine ve çalışma ortamı otellerden çok iyi. Otellerde kamp yapan sporcuları gece odalarında bulmak zor. Bu nedenle var olan Kamp Eğitim Merkezleri retore edildi. Bazı yerleşim yerlerine spor eğitim merkezleri yapacağız. Sporcu artık istediği gibi hareket edemeyecek. Devletin parasıyla çalışıyor. Hem sporcuları hem de antrenörleri sıkı bir takibe alacağız. Bu nedenle spor kontrollerinden dedektifler oluşturup, gizlice baskınlar yaptırıp neler yapıldığını bir rapor halinde getirecek. Buna göre değerlendirme yapacağız. Keyfi hareketlere izin vermeyeceğiz." 29.ARALIK.2008

- Orjinal Kaynak : GSGM Sitesi

1 Ocak 2009

PANİĞE KAPILMAYIN !

- Bu yazıyı, okçuluk nedir bölümüne koydum ama bence bir çok okçuyu ilgilendirdiği için ana sayfaya da koyma ihtiyacı hissettim.
- John Dudley, Yarışmaya Dayalı Okçuluktaki Hedef Paniğinin Üstesinden Geldi ... >>>

Yarışmaya dayalı hedef okçuluğuna başladığımdan beri, biz okçular arasında yaygın bir sorunla karşılaştım. Hedef paniği, birçok okçunun başarısız olmasına yol açmış kötü kalpli bir canavardır ve birçok kişinin okçuluktan tümüyle uzaklaşmasının sebebi budur. Okçuların çoğunda bir "kaçırmak istemiyorum" tavrı vardır ve bu nedenle tetikle ilgili olarak endişeleniriz, çünkü nişangah, hedefimizin puanlama alanına gelmektedir.

Tetiğe sertçe basmak, geri çekilmek, düşmek, hedefin altında donup kalmak veya olağanüstü bir örnek olarak iğneyi hedefe hiç yaklaştıramamak dahil olmak üzere her tür hedef paniğinin kökeninde bu endişe yatar. Tüm bunlar meydana gelirken, parmağınızı tetiğe koymak ve yayı bırakıncaya kadar yavaşça sıkmak bile imkansıza yakın görünebilir. Gerçek şudur ki yüksek bir doğruluk seviyesine doğru ilerlemek istiyorsanız, rekabetçi bir tüfek nişancısıyla aynı disipline sahip olmaya ve bir sürpriz vuruşun nasıl yapıldığını öğrenmeye ihtiyacınız olacaktır.

Metal destekli stil yay aleti, yeni başlayanlar için en popüler olanlar arasındadır. 10 yaşımdayken bir metal destekli bir yayla başlamıştım. Bileklikli yayımın rahatlığı ve verdiği his hoşuma gitmişti fakat ciddi derecedeki hedef paniği sebebiyle eninde sonunda bundan kurtulmak zorundaydım. Oldukça rekabetçi bir okçu olarak amaçlarıma ulaşmak istiyorsam, bunu yayıma sertçe basarak yapamayacağımı fark ettim. Hedef paniğiyle başa çıkmak için günlerce çalıştım ve sonunda bunu elle tutulan destek stili bir yay aletiyle başardım. Genellikle, yeni stil yayların tümü bileklikli olanlardan ziyade elle tutulan modellerden yapılır.

Geçen sene, çekmeden kaynaklanan artmış baskıyla harekete geçirilen Carter Evolution yay aleti hakkında bir yazı yazdım. Elle tutulan bu yay, tarihteki en çok satan hedef yaylarından birisi haline geldi. Bunun sebebi, bir atıcının bir atışı sadece "ateşlemesine" değil, bir atışı gerçekleştirmesine yol açmasıdır. Bu yıl, Carter, sadece bileklikli atıcılar için tasarlanmış bu ürünün yeni bir versiyonunu hazırladı ve buna Back Strap adını verdi. Son dört ay boyunca dünyanın her yerindeki bileklikli atıcılarla çalıştıktan sonra, Back Strap'in bu kişilere atış stillerini değiştirmeksizin hedef paniğiyle başa çıkmalarında nasıl yardımcı olduğu hakkında yazabilecek kadar iyi bir durumdayım.

Metal destekli stil yayları seven ve bunlarla atış yapmaktan gerçekten hoşlanan birçok kişi var fakat bu kişiler bunu disiplinli bir şekilde yapamıyor. Bilekliklerin elle tutulan yaylara göre kiriş üzerinde gözle görülür şekilde daha az dönme momenti olduğuna inanıyorum, ve bileklik, düzgün bir şekilde harekete geçirildiği sürece, elle tutulan arkadan gerilen bir yaya göre daha doğru olabilir ve atıcı için sürpriz bir atış sağlar.

Sürpriz atış
Bir yarışmacı ve koç olarak edindiğim deneyimlerime göre, ortalamanın üstündeki okçular, sürpriz atışı başarabilenlerdir. Sürpriz atışın, her okçunun başka herhangi bir şeyden uzun zaman önce yatırım yapması gereken bir şey olduğuna inanıyorum.

Dünyadaki en iyi okçulara baktığımızda, bu okçuların %90’ının bu sürpriz atışı yaptığını görürüz. Hedef paniğiyle başa çıkmanın bir yolunu bulabilmişlerdir ve aynı hareketleri endişelenmeden veya korkmadan sürekli bir şekilde yapabilirler. Bazı kişiler, büyük okçuların çok azının bir sürpriz atış olmadan iyi puanlar elde ettiğini savunabilir. Buna katılmadan edemeyeceğim! Bazı müthiş atıcılar, set bir şekilde asılır ve büyük bir panikle mücadele ederdi. Bununla beraber, bu kişilerin sayısı oldukça azdır ve başarıları genellikle kısa süreli olur.

Bu sürpriz atışa ulaşmak için gereken uygun atış biçimini öğrenmenize yardımcı olmadan önce, ilk önce nişan alma iğnenizin yaptığı şeyi bırakmayı öğrenmeniz gerek. Atıştan paçayı kurtarma konusunda aktif olduğunuz takdirde nişan yerinde ne görürseniz görün okun hedefin merkezini bulma eğiliminde olduğu, Olimpiyat stili okçular tarafından kanıtlanmıştır.

Aklınız nasıl nişan alır
Bir nişan alma iğnesi kımıldayıp durduğunda, bence bunun iki sebebi vardır. Birincisi, biz makine değiliz ve bu nedenle kaslar, harekete yol açacaktır. İkincisi, vurmak istediğiniz yere nişan alan bir aracı tutarken, bu aracın önünü kapatmış oluyorsunuz. Şu şekilde düşünün: Sizden bir taş atmanızı ve yerdeki bir gazoz şişesini vurmanızı istesem, şişeyi görmeden bunu yapabilir misiniz? Bunu gözleriniz kapalıyken yapabilir misiniz? Veya şişenin nerede olduğunu hissedebilmek için gizlice bakmak ister misiniz? Aynısı, nişan aldığınızda da geçerlidir. Aklınıza, hedefi tam on ikiden vurmak istediğinizi söylediniz, ama bunun önünü bir nişan alma iğnesiyle kapatıyorsunuz. Bu nedenle, birçoğumuz nişan alma dürbünümüz yoluyla hareketi görürüz.

Bence, bilinçaltımız, vurması istenen yerin hala orada olduğunun hatırlatılabilmesi amacıyla, bir saniyelik fraksiyonlar için iğneyi yerinden hareket ettiriyor

Bir arabayı sürerken, düz bir çizgi üzerinde sürmek için direksiyonu hiç kımıldatmadan mükemmel bir şekilde mi tutarsınız? Hayır, yola bakarsınız ve arabanın yol boyunca gidebilmesi, tümseklere ya da rüzgara veya virajlara uyum sağlayabilmesi için bilinçaltınızın direksiyonu sola ve sağa doğru sürmesine izin verirsiniz. Nişan alma iğnenizi de direksiyon gibi düşünmeniz ve bunu doğal bir şekilde yönlendirmeyi öğrenmeniz gerek.

İğnenizin büyük bir ihtimalle hareket edeceği kafanıza yatarsa, hedef paniğiyle başa çıkmak çok daha kolay bir hale gelir. Bunu kaotik bir hale getirmeyin ve zıplayıp durmayın, sadece işini yapmasına izin verin ve olması gereken genel yerde tutun. Birçok kişi, bir yayı sabit tutmaya çalışarak çok zaman harcar, fakat daha sonra parmaklarını tetiğe koyamaz ve sabit hale geldiğinde düzgün bir atışın gerçekleşmesini bekleyecek kadar sabırlı olamaz.

Parmağınız tetiğin üzerinde değilken yayı ne kadar sabit tutabildiğinizi hiç fark ettiniz mi? Eğer bunun arasında bağlantı kurabiliyorsanız, o zaman sizde bir tür hedef paniği var. Bence bunun sebebi, parmak uçlarının inanılmaz derecede hassas olmasından kaynaklanıyor, ve atıcıların büyük çoğuna göre, bu parmak uçları, beyne bir fark etme işareti aktarmaksızın tetik basıncındaki bu artışı hissetmek istemiyor. Başımızı belaya sokan, bu işarettir. Hedef paniğine yol açar ve bir sürpriz atışın nasıl yapıldığını bilmenin kadar önemli olmasının sebebi budur. Ayrıca, okçuluk için sırtı gerdirerek atış yapmayla ilgili birçok aldatmacanın olmasının sebebi budur.

Uzun yıllar önce, parmak ucunu kullanarak yayı bırakmak zorunda kalmadan yay aracının şaşırtıcı bir şekilde görevini yapmasına yardımcı olmak için makaralı yay kullanan okçular sırt kaslarını kullanmaya başladılar. Atıcının sırt gerilmesini kullanması sebebiyle, sayısız dünya şampiyonluğuna ulaşıldı ve dünya rekoru kırıldı. Bir kişinin yayın nişan almasına izin verirken ve pürüzsüz bir sırt gerilmesi kullanırken mükemmel bir formda olduğunu görmek, bence çok güzel bir duygu.

Önceden Olimpiyat stili atıcıdan bahsetmiştim. Olimpiyat atıcılarının tümü tamamen gerer, iyice tespit eder, hedef arasında yerleşir, daha sonra yayı sürekli olarak çekmek için sırt gerilmesini kullanır, okun ucunun bir clicker adı verilen aygıttan sonra geriye doğru hareket etmesine sebep olur. Okun ucu clicker’dan çıktığında, dik yüze karşı click sesi çıkar ve bu ses, parmakları serbest bırakmak için bir işarettir ve böylece ok her seferinde tam olarak aynı atış görevinde uçuşa gönderilir. Korkulan hedef paniğiyle başa çıkmak için egzersiz yaparken bu temel tekniği öğrenmemiz gerekir. Sırt gerilmesi, tutarlı ve tekrarlanabilir birçok sürpriz atış için kanıtlanmış bir metottur.

Hareket
Birçok kişinin sırt gerilmesiyle ilgili olarak kafa karıştırıcı bulduğu kısım, harekettir. Sırt gerilmesi olduğunu sandıkları şeyi yapabilmek için her şeyi denemiş ve böylece daha da karmaşık bir hale getirmiş kişilerle beraber çalıştım. Yaptıkları şey genellikle doğru bile değil.Gerçekçi olmak gerekirse, çekme hareketi çok basittir ve çok küçük bir kas grubunu kullanır. Aşağıdaki egzersizi yapmaya çalışın:

Kollarınız iki tarafa açık bir şekilde ayakta durarak başlayın, ve daha sonra parmaklarınız yukarıya doğru olmak üzere kollarınızı omuz yüksekliğinde düz olarak kaldırın (bakınız Fotoğraf A). Bırakan elinizin vücudunuza doğru gelebilmesi için bırakan elinizin dirseğini bükün ve parmak uçlarınız göğsünüzün ortasına değsin. Bu pozisyondayken, arkadaki dirseğinizi geriye doğru hareket ettirmeye ve parmaklarınızı göğüs boyuna yaklaşık 2-3” kaydırmaya çalışın. Bu egzersizi birkaç kere tekrarlayın (bakınız fotoğraf B ve C). Sırtınızda, omurganın ve arka kürek kemiğinin arasına sıkışan bir kası hissetmelisiniz. Şimdi bu hareketi birkaç kere daha yapın, arka dirseğinizi hareket ettirmek ve parmaklarınızı kaydırmak için kullandığınız kasları düşünün.

Bu kas grubuna paralel kenar kaslar denir. Amacı, kürek kemiğini geri çekmek, omurgaya doğru çekmektir (bakınız Fotoğraf D). Bu egzersizi yaparken, bu spesifik kas grubunun gerildiğini hissetmek daha kolay olacaktır.


Uygulama
Standart bir bileklikli metal destek stili bir yay aletiyle atış yapıyorsanız, bu hareketi kullanmak size gerçekten zor gelebilir. Bunun sebebi, işaret parmağını tetik üzerinde sıkmak zorunda kalmadan eş zamanlı olarak gerçek bir sırt gerilmesini öğrenmek için bileklikli tip bir yayın henüz tasarlanmamış olmasıdır. Yeni Back Strap, diğer bileklikli yaylara benzemez, çünkü parmağın hareketiyle değil, sadece çekmeyle harekete geçer.

Bu yay, geriye çekerken tetiği aşağıya doğru tutarak çalışır. (Tetik, güvenliğiniz içindir, bu nedenle yayı her çekişinizde veya bırakışınızda tetiği tutmak zorunda kalacaksınız). Daha sonra maksimum düzeyde çekerek ve tespit ederek yerinizi aldığınızda, işaret parmağınızı tetikten çekin (emniyet kilidini kurtarır) ve sırt gerdirme hareketine başlayın, paralel kenar kasları kullanarak arkadaki dirseğin geriye doğru hareket ettiğini düşünün. Bu yay, çekme hareketiniz sırasında harekete geçecek ve size bir sürpriz atış kazandıracaktır.

Bir sürpriz atış yaptığınızda, yay kolunuzun ileriye doğru gittiğini ve bırakan elinizin geriye doğru geldiğini fark edeceksiniz. Buna düzgün sürdürme hareketi olduğu düşünülür ve iyi atışın çok önemli bir parçasıdır. Düzgün sürdürme hareketi, her eylemin eşit ve ters bir tepkiye sahip olduğu yönündeki basit bir kuraldan kaynaklanır. Düzgün bir sürdürme hareketleri olmayan atıcılar, bu eylemi bekleyen ve doğal bir şekilde gerçekleşmeden önce tepki veren kişilerdir.

“Atışım her zaman görevini yerine getirmezse ne olur” diye sorabilirsiniz. Eğer hareketinizi yaparsanız ve atış oku atmazsa, aşağıya indirmeniz gerekir. Bazen en iyi atışlar, oku asla atmayanlardır. Büyük bir atıcı olmaya giden yolun bir kısmı, iyi atışlarınızı bilmekten ve iyi olacağını hissetmediğiniz bir atışı iptal etme yönündeki zihinsel güce sahip olmaktan geçer. Tekrarlamak gerekirse, bu yayda, tetik, emniyet kilididir! Yayı aşağıya indirin, derin bir nefes alın ve yeniden başlayın. Kötü bir atışı zorlamak, iki bir atış yapmak için beklemekten çok daha kötüdür.

Sahaya bildiğimiz şeyleri götürmek
Sahada Back Strap ile bir sırt gerdirmeli atış yapmanın metodunu burada adım adım göreceksiniz. Birincisi, parmağınızla tetiği (emniyet kilidini) aşağıya doğru tutarken yayı en üst dereceye kadar çekin. Sonuna kadar çektikten sonra, tutarlı ve tekrarlanabilir olması gereken tespit noktanıza odaklanın. Daha sonra, dürbün nişanından görebilmek için başınızla pozisyonunuzu alın, iğnenizi dürbünün merkezine yerleştirin ve hedefe ulaşın. Hedef merkezine odaklanın ve iğnenizi o pozisyonun merkezine getirin. Şimdi, parmağınızı tetikten çekin ve çekme hareketinizi yaparken iğnenizin tam yerinin çevresinde dolaşmasına izin verin. Bilincinizin sırtınızın hareketini düşünmesine izin verin ve dirseğinizi geriye doğru hareket ettirirken paralel kenar kasın baskı uyguladığını hissedin. İğne yoluna devam ediyor ve sırtınız çalışıyor… Atış, beklenmedik bir şekilde gerçekleşecektir, ve bırakan eliniz hedeften uzaklaşırken, yay kolunuz hedefe doğru devam etmelidir.

Eğer hedef paniği vakanız ciddi boyuttaysa, bunların tümünü ilk önce boş bir çember üzerinde denemeniz daha iyi olur. Bu tekniğe alışmak için, bir süre boyunca bir hedef olmadan atış yapmaktan korkmayın. Rahat hissetmeye başladığınızda, dürbünden gerçekten büyük görünmesi için hedefe yakın durun. Aptalca gelebilir, fakat düzgün bir atış yaparken iğnenizi puan veren halkalarda tutabilmeniz için güven kazanmanız gerekir.

Bu sırayı gerçekleştirebildiğinizde, müthiş bir okçu olma yolunda büyük bir adım atmış olacaksınız. Şimdi birçoğumuz için iyi bir sezondayız ve bu, yeni şeyler öğrenmek ve yeni alışkanlıklar edinmek için en iyi zamandır. Yeni bir şeyin bir alışkanlık haline gelmesi için yaklaşık 21 günün geçmesi gerektiği bilinir. Şimdi daha iyi olmayı seçmeniz ve önümüzdeki sezonda sahada yapmak üzere bir sürpriz atışın nasıl yapıldığını öğrenmeniz için sizi yüreklendirmek isterim.

- Written by John Dudley
- Türkçeye çevirten; Tunç Küçükkayalar

“Archery is a good mental sport. It teaches you a lot discipline”

Okçuluk faydalı bir zihinsel spordur. Bize bir çok displin kazandırır.